Nasıl Olmalı ?
Uyuduğumuz zamanları saymazsak, evimizin dört duvarının arasında en çok vakit geçirdiğimiz kısım herhalde oturma odasıdır. Banyo da mutfak gibi diğer mekânlar işlevleriyle öne çıkarken, oturma odası adı üstünde zor bir günün yorgunluğunu oturarak atmak için yerleştiğimiz yerdir ve dekorasyonu da bu bakımdan son derece önemlidir. Rahat bir kanepede uzanıp film seyretmekten tutun da, samimi bir ortamda konuklarımızla sohbet etmeye kadar evdeki birçok etkinliğin ana merkezi olan oturma odasının dekorasyonu hem göze hoş gelmeli, hem de mümkün olduğunca pratik ve işlevsel olmalıdır.
Elbette oturma odası dekorasyonu konusunda herhangi bir hüküm ya da kural yok ve herkesin oturma odası kendi zevkleri ölçüsüne şekillenecektir. Ama bu yine de her şeyi kendi zevkinize göre seçseniz bile, dikkate alırsanız odanızı güzelleştirecek birkaç faktörün olmadığı anlamına da gelmiyor. İşte oturma odası dekorasyonunda size yardım etmesi için hazırladığımız ipuçları;
Bir odak noktası belirleyin
Özellikle geniş salonların dekorasyonunda ilk yapılması gereken şeylerden biri görsel anlamda bir odak noktası belirlemektir. Örneğin bu fotoğraftaki gibi iri bir oturma grubunuz varsa, salonun odak noktasını da burası teşkil edecektir. Daha sonrasında bu örnekte olduğu gibi dolap, şömine ve diğer dekoratif unsurlar bu odağın etrafına dizilip, oturma odasının genel şeklini belirleyecektir. Ama muntazam görünen bir salon için dağınık düzen yerine, bir merkez tanımlayarak hareket etmek her zaman iyi bir fikirdir.
Oturma grubu
Oturma grubu değilse bile küçük bir kanepenin bile olmadığı bir salon pek düşünülemez. Kanepe genellikle bir oturma odasının merkezinde yer alır ve odaya şeklini ve karakterini veren unsur olarak büyük önem taşır. Dolayısıyla, nasıl bir kanepe ya da oturma grubu seçeceğiniz çok büyük önem taşır. Günümüzde mobilya dükkânlarında ya da Internet’te seçme şansı bulabileceğiniz çok sayıda mobilya var. İşte seçiminizi yaparken kendinize sormanız gereken birkaç soru:
– Alacağınız kanepede kaç kişi oturacak? Evinizin nüfusu nedir ve çok sık misafir ağırlıyor musunuz? – Kanepe hangi amaç(lar)la kullanılacak? Oturmak, uyumak, yemek yemek, uzanmak? – Sizin için dış görünüş mü önemli, rahatlık mı? – Misafir ağırlamak için yeterince odanız var mı? Salondaki kanepenin açılıp yatak olması sizin için önemli mi? – Hangi malzemeyi seviyor ve pratik buluyorum? (Evde çocuk varsa kolay temizlenebilen materyal şarttır.)
Bütün bu sorulara cevap bulduktan sonra sıra salonun geri kalanıyla uyumlu bir renk seçmeye kalır. Bir de tabii, alacağınız kanepeyi mutlaka üzerine oturarak, hatta yatarak denemeniz gerekiyor ki eve geldiğinizde sırtınıza batan kötü bir kanepeyle karşılaşmayın.
Renk seçimi
Evinizde renk seçiminin belki de en önemli olduğu kısım elbette oturma odasıdır. Diyelim ki duvarınızı hangi renge boyayacağınıza ya da ne renk mobilya alacağınıza karar vermeye çalışıyorsanız, ilk dikkat etmeniz gereken faktör, seçtiğiniz rengin odanın geri kalanıyla, örneğin zemin, perde, eğer boyalıysa duvarlarla uyum sağlayıp sağlamayacağına bakmaktır. Bu konudaki altın kural ise şu: Bir odadaki renk sayısı altıyı geçmemelidir.
Genel olarak dikkat etmeniz gereken çok fazla rengi aynı anda kullanmamaktır. Zira bu durum bir karmaşayla sonuçlanıp, atmosferi yorucu ve huzursuz hale getirebilir. Sonuç itibarıyla bu ufak tefek kuralları takip ettiğiniz sürece, salon sizin zevk de sizin;
Stil
Oturma odası dekorasyonu deyince yalnızca renk değil, stil konusunu da düşünmeli ve odayı belirli bir stile göre düzenlemelisiniz. Örneğin salonunuzun endüstriyel bir görünüm taşımasını mı istersiniz, yoksa daha çok retro bir görünümden yana mısınız? Tabii ki farklı stilleri bir araya getirmek de mümkün, ama bunun riskli bir tercih olduğunu ve tek bir stile sadık kalmanın her zaman daha güvenli bir seçim olacağını da unutmayın. Örneğin tek bir retro ya da rustik ilave bu fotoğraftaki iç açıcı ve bütünlüklü görüntüyü birdenbire bozabilir.
Doğru ışık
Elbette hazır bir eve girmişseniz, salonun aldığı doğal ışık konusunda çok fazla bir şey yapamazsınız. Ama yine de yapay yöntemlerle odanızın ışık düzenini elden geçirip, salonun genel atmosferini etkileyebilirsiniz. Tabii ışıkları dekoratif bir unsur olarak kullanırken asıl işlevini, yani odayı aydınlatması gerektiğini de unutmamak gerekiyor. Bir şeyler okumak için küçük bir okuma lambası, salonda yemek masası varsa onun etrafında direk ışık vermeyecek bir lamba mesela, atmosfer yaratmak için bu fotoğraftaki gibi uzun boylu bir lamba, duvarda asılı bir sanat eserini öne çıkarmak istiyorsanız galeri lambalarına benzeyen bir LED lamba seçeneklerden sadece bazıları. Örneğin bu fotoğrafta normalde hafif endüstriyel ve soğuk görünen bir oturma odasının, doğru lamba ve ışık seçimi sayesinde nasıl sıcak ve samimi bir ortama dönüştürüldüğünü açıkça görebiliyoruz.
Kitaplık
Aksesuarlar, küçük biblolar, hediyelik eşyalar, fotoğraflar, eğer varsa bir koleksiyonun parçaları gibi sergilemek isteyebileceğiniz yüzlerce ufak tefek şey için kitaplık rafları en iyi fırsattır. Hele de artık geçmişte kalan vitrin modasının geçtiği bugünlerde kitaplığı bir kişisel sergi alanı olarak da değerlendirebilirsiniz.
Televizyon
Elbette oturma odalarının vazgeçilmez unsurlarından biri de televizyondur. Neyse ki artık neredeyse odanın yarısını kaplayan devasa tüplü televizyonların devri geçti ve piyasada gitgide incelen, zarif, duvara da monte edilebilen televizyonları bulabiliyoruz. Televizyon seçiminde önemli olan mümkün olduğunca kabloların görünmeyeceği yuvalar oluşturmak, mümkünse televizyonu duvara asıp yerden tasarruf etmek ve yine bu örnekte olduğu gibi televizyonu evin merkezine koymak yerine bir yan unsur olarak kullanmak dikkat edilmesi gereken şeyler arasında.
Kişisel vurgular
Son olarak küçük ama etkisi büyük olan o kişisel dokunuşlardan söz edelim. Sonuçta evinizi herhangi bir dekorasyon dergisi ya da Ikea kataloğunda gördüğünüzü gibi döşeyebilirsiniz ama o zaman bu ev ya da oturma odası size ait olmayacaktır. Onu nasıl kendine özgü kılacağınız, kendi kişisel damganızı nasıl vuracağınız elbette size kalmış bir şey. Ama birkaç ipucu isterseniz, eşya olarak halı ya da minder, yastık gibi aksesuarlar, duvara asacağınız bir tablo, küçük dekoratif süs eşyaları, sözgelimi bir mum kabı bile birdenbire salonun havasını değiştirebilir.
Bunların seçiminde elbette kendi zevkleriniz ön plana çıkacak ama odanın genel renk skalasını, stilini ve kumaş dokusunu da hesaba katıp, dam üstünde saksağan etkisi yaratacak aksesuarlardan kaçının.